XCVII.
Göreceksin bir kelime ordusu paylayacak beni
Harflere boğulacağım sen uzak kaldıkça
XCVIII.
Çok acıtıyor canımı
İki kıtanın ayrıldığı İstanbul
XCIX.
Hep hayata mı inanmalı?
Bu sabah da düşlerden çık yola
Kuş ol uç
Nergis ol aç
Aşk ol sığma ömre
Yakana bir uçuç böceği kalp olsun dursun ne olur
C.
Kırıldı iklimi aşkın
Yaprağı koptu, rengi azaldı
Tek söz hatırlamıyor kimse ona ait
Tökezlendi talihi kalplerin de.
CI.
Gözlerine nasıl ulaşmalı
Nasıl girmeli kitabene
Hangi yıldız senin, hangi burç yakışık
Seni sana senden fazla nasıl anlatmalı?
CII.
Hayat bizden sonra da sürecek
Biraz eksik, biraz buruk, ama gri
Üç asır sonra bulunan bir kitabe sanılacak
Bir gecede yıldızlara soluksuz çizdiğim suretin
CIII.
Dünya sana kollarını açsaydı her sabah
Kırılmasaydı keşke mahzende gizlediğin tek şarap şişesi
CIV.
Soluğunu tutsan irkilecek gece
Bir şarkı söylesen affetmeyecek yıldızlar
Oysa ne sessizdi kalbin
Oysa hangi gemi batmadı ki orada?
CV.
Kendini bıraktığın kadar bulut ne kadar bulut?
Ömrünü verdiğin ayna ne kadar ayna?
Uçtuğun kadar uçtun
Göründüğün kadar göz
Ne kuş kadar umudun var yeni bulut bekleyecek
Ne çizik aynada kaybolur güzelliğin
CVI.
Dumanlıydık, yakası açık binbir küfür
Bulmasa da yerini
Bir aksiliktir gidiyor
Kimbilir neyin peşinde
Bir ayrılık masalı mı, bir sevda gerçeği mi bu?
Düşler karışmakta ruhunun ta derinine